Gastronomi
turizmi, yeni bir yiyecek ve içecek deneyimi yaşamak için seyahat motivasyonu
yaratan ve seyahat davranışlarının güdülenmesine önemli ölçüde yardımcı olan
turizm şekli olarak tanımlanabilmekte ve bir tür gastronomik hareketliliği
ifade etmektedir. Gastronomi turizmi, bölgeye özgü yemeklerin sunulmasıyla o
bölgeye ait kültürel kimliği ve mirası yansıtmakta ve böylece yerel
destinasyonlar için rekabet avantajı sağlamada etkili bir araç olmaktadır.
Günümüzde insanların yeme
içme olgusuyla gittikçe daha fazla ilgili olmaya başladıklarına tanık
olunmaktadır. Gazete, dergi ve televizyon gibi basılı ve görsel birçok medya
aracında hemen hemen her gün yiyecek veya içeceklerle ilgili bir haberin yer
alması bunun en belirgin kanıtıdır. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri’nde 1994
yılında 1775 olan yerel pazar sayısının 2010 yılında 6132’ye çıkmış olması
yerel organik ürünlere verilen önemin arttığının bir diğer göstergesidir.
İnsanların yeme – içme olgusuna daha fazla ilgi göstermeye başlaması
‘gastronomi turizmi’ denilen yeni bir turizm hareketinin doğmasına neden
olmuştur.
Alanında kısıtlı derecede
kaynak olmasına karşın gastronomi turizmi çok eskiye dayanan bir olgudur.
Binlerce yıl önce ipek yoluna verilen önemle birlikte baharatlara, zeytinyağına
ve şaraba ulaşmak için büyük çaba harcayan insanların yerini, dünya üzerindeki
geniş bir yelpazeye yayılan restoran tercihleriyle dikkat çeken modern
gezginler almışlardır.